Cennet Nasıl Bir Yer?

Herkes Cennet'e gitmek ister. Tabi iki seçenek olmasının da bunda etkisi büyük, ve diğer seçenek cehennem olduğuna göre, tek istenilebilecek seçenek cennet oluyor. Peki gitmek için pek de çaba sarf etmediğimiz! bu cennet nasıl bir yer?

"Allah’a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?" (MUHAMMED SURESİ 15. AYET)

Yine Kuran'da pek çok ayette cennet, altından ya da içinde ırmaklar akan, yeşil, gölgeli, yemişlerin kolayca ulaşılabilir olduğu yer olarak tarif edilmekte. "Altından ırmaklar akan" ve "içinden ırmaklar akan" ifadesi pek çok yerde geçmekte.

Buradan anladığımız kadarıyla, cennette bol bol su var. Hatta o kadar çok ki, bataklık bir yer denilebilir. Sütten ırmak ve süzme bal ırmakları konusuna hiç değinmeyeceğim. Özellikle sütü sevmeyen biri olarak, sütten ırmak hiç ilgimi çekmedi. Ancak saf bir doğal ortamda sonsuz bir yaşam, biraz fazla rutin, ve bir süre sonra sıkıcı olmayacak mıdır? Cennet öyle tarif edilmiş ki, sanki gidenler yiyip içmekten başka bir şey yapmayacak sanırsınız. Cennetteki insanlar her halde obez olacak.

Insan merak etmeden duramıyor, cennette de uçaklar, arabalar, internet vs olacak mı diye. Cennette ırmak çoksa rafting için ideal bir yer olmalı.

Cennette bir de uşaklar olacak Kuran'a göre. Gılman adlı? bu uşaklar her daim genç kalacak, genç ve güzel yüzlü erkekler olarak açıklanmış.Huri'nin erkek hali de denilebilir belki. İşleri de, su, şarap vs dolu sürahiler, ibrikler ile dolaşmak ve isteyenin bardağını doldurmak olarak belirtilebilir. Yani susadığınızda en yakındaki gılmana seslenmeniz yeterli olacak. Tam bir tembellik hali, kalkıp alsana be adam, nasıl olsa her yer pınarlar ve ırmaklarla dolu.

Hurilere gelince. İri ve siyah gözlülermiş. Ayrıca rivayete göre tenleri o kadar şeffafmış ki kemiklerini görmek mümkünmüş. Siyah göz sevmiyorsanız, ve kemikleri görülen bir kadın ilginizi çekmez ise, huriler pek de cazip gelmeyebilir. Ayrıca ipek de sevmelisiniz, elbiseler genelde parlak renkli ve ipekten olacakmış. Yok ben pamuklu isterim derseniz, her halde vardır, ancak benim elbisem sentetik olsun isterseniz ne yaparsınız bilemiyorum. Görmeden bir şey demek zor.

Cennet hakkında Kuran'da verilen bilgilere bakarsak, Kuran'ın çöl ikliminde yaşayan arap erkeklerini cezbedebilecek bir cennet tanımladığını söyleyebiliriz. Bitmeyen gölgeler, bol bol su, her zaman taze ve her türlü yemişler... Yani Sibirya steplerinde ya da Alaska'da yaşayan ve sıcak güneşe hasret bir hayat süren insanlara pek de çekici geleceğini söyleyemeyiz bu cennetin.

Dünyanın farklı bölgerinde yaşayan insanlar faklı cennet ve cehennem inanışlarına sahip. İskandinav ülkelerinde yaşayan insanlar cehennemi buzlarla kaplı olarak tanımlarlarken, cenneti güneşin sürekli ısıttığı sıcak bir yer olarak tarif ediyorlar. İncilde cennet öldükten sonra gidilecek yerdir, orada insanlar ihtiyar, güçsüz ve hasta olmazlar. Tevratta cennet hiç yok, öldükten sonra herkes şeol adlı bir yere gidiyor. Budizmde cehennem sıcak ve soğuk iken, cennette üzüntü, keder, acı yok. Cennet yaşamı dünyadakinden farklı. Brahman inancında cehennemde pek çok farklı işkence mekanizması var. En başta ateş olmak üzere, kılıçlara saplanma, yanar fıçılar, dondurucu soğuk gibi. Zerdüştlükte Sırat köprüsüne benzer bir köprü var. Kötüler geçerken köprünün ortası daralıyor ve kötüler aşağıdaki cehenneme düşüyor, iyiler ise karşıdaki cennete ulaşıyor. Şaman Türklerde cennet uçmak, ve cennet hayatı bu dünyadakinin devamı. Ancak genel olarak cennette hastalık, yaşlılık, zayıflık, üzüntü, keder, acı, yaşlılık yok. İnsanlar yorucu işler görmüyorlar. Ha bire yiyip içiyorlar :D Cennette mutlak komünizm var diyebiliriz, en ütopik haliyle.

Gelelim hurilere. Huriler de erkeklere cennete çekmek için konulmuş bir ödül gibi. Bir kadın neden huri istesin ki? İşin açıkçası huri konusu biraz karışık. Ancak arap erkeklerin biraz fazla uçkuruna düşük olduğu sonucuna varabiliriz. O derecede ki, hem çok eşliliğe dünya hayatında da müsade ediliyor, hem de cennette huriler vaat ediliyor. Sadece araplar mı diyebilirsiniz, ancak Kuran'daki cennetin çöl hayatı süren araplara daha çekici gelecek şekilde tanımlandığını gördükten sonra, hurilerin de aynı nedenle vaat edildiğini söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

"Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir." (Tur suresi 19-20 ayetler)

Peki kadınlar ne verilecek. Sanırım erkekleri rahatsız etmemek için bu konuya değinilmemiş. Ancak biraz olsun eşitlik var ise! onlar için de kemikleri görülebilen nuriler olmalı. Tabi bu benim kişisel düşüncem, olmayabilir de. Tanrı erkeklerin iman ve ibadet etmeleri halinde huriler vereceğini söylemiştir. Yani imana karşılık içinde huriler olan cenneti teklif etmektedir. İman et, cenneti ve hurileri kazan. Olaya ticari olarak da bakabiliriz belki. İman karşılığı cennet ve huriler. Bu durumda huriler pazarlanmış olur ki, bu durumda Tanrı ne oluyor? Tövbe tövbe diyerek devam edelim.

Daha fazla sapıtmadan sonuca gelelim. Cennette bol ve güzel kadınlar, uşaklar, bol bol yiyecek, şarap, süzme bal, süt, ve su akan ırmaklar var. Yeşillik ve gölge bol. Yani saf bir doğal alan bulabilirseniz cennete benzeyen bir yerdesiniz diyebiliriz. Tropik ormanlar gibi biraz belki. ancak nem oranı insanı rahatsız edecek kadar yüksek değildir herhalde. Ancak, böyle bir cennet, sadece cinsel zevkler, ve türlü yiyeceklerle mutlu olamayacak insanlar için biraz yetersiz gelebilir. Cennetin yeşil bahçelerinde yollar olsa ve o yollarda motorsikletimiz ile yol alsak ne güzel olurdu diyorsanız mesela, bu konuda sizin merakınızı giderebilmek mümkün değil? En iyisi siz iyi işler yapın, gidince varsa buna imkan dört köşesiniz, yoksa da, en azından cehennemden yırttınız demektir.

0 yorum:

Yorum Gönder