Asıl Kızılması Gereken Kim?

Millet olarak sorunları görmezden gelme konusunda üzerimize yok. Plan yapmak, bir yol tutturmak, bu yolda kararlı bir şekilde azimle yürümek, uzun soluklu çaba içine girmek, uzun vadeli düşünmek mi, geçin siz onları. Anı yaşamak üzerine programlanmış bizim zihinlerimiz ve de tembellik. Yatalım kalkalım ve en iyiler bizim olsun, oh ne güzel.

Ermeni lobisi büyük bir zafer kazandı geçenlerde. Hemen ardından tepkiler geldi. Hiç kimse dış işlerimizi yönlendirenlere çamur atmadı. Öyle ya, onların oy kullanma hakkı yoktu değil mi? Tabi bu mazeret yetiyor bize. Hemen kızalım ABD'ye, tu kaka diyelim. Ama yıllar boyu birbirleri ile didişmekten ne bu halka ne de bu ülkenin dış politikasına gerekli özeni göstermeyen güzide siyasetçilerimize dokunmayalım. Onların yetersizliklerine kapatalım gözlerimizi. Sonra onlar da bizden olduklarından, yani gökten gelmedikleri için, içimizden çıktıkları için, bizim gibi oldukları için, bizim gibi düşünüyorlar ve tepki veriyorlar. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı da, başbakanı da, sokaktaki herhangi bir insanın vereceği tepkiyi vermekle yetiniyor. Ha bir konumları gereği küfür edemiyorlar doyasıya, ancak politik bir lisan kullanıp geçiştiriyorlar.

Sonra da ABD düşmanlığı hortlasın. Oh ne güzel. Çalışan kazanır, uyanın artık. Geçmişte ermeni lobisine karşı Yahudi lobisini kullanırdık ve de genelde işe yarardı. Şimdi İsraille bu kadar didişince, Yahudi lobisinden de yardım isteyemiyoruz haliyle. Tabi biz millet olarak tembel olduğumuzdan, ABD de bir Türk lobisi yok. Peki nasıl etkileyeceksiniz oradaki oylamaları. Silah alımları, ticari, politik, stratejik tavizler vs. Bırakın ABD'yi daha AB'de doğru dürüst etkimiz yok. Sonra da kızalım, neden bizim aleyhimizde kararlar çıkıyor diye. E biz uyurken adamlar çalışıyordu harıl harıl, biz uyurken birileri el sıkışıyordu, birileri ikna ediliyordu, birileri satın alınıyordu hatta belki. Biz ne yapıyorduk. Uyuyorduk. Sonra da kızalım. Önce kendinimize kızmamız gerekmez mi?

Yok ama biz hep en iyiyiz. Biz hiç gereksiz yere adam öldürmedik. Anayurttan kopup ta Avrupalara kadar da hiç cinayet işlemeden ilerledik biz. Zaten zamanından beri rumlar olsun, slavlar olsun, araplar olsun ne bileyim, "Ya şu Türkler gelse de bize hükmetse" diyip duruyorlardı. Sonra bizim yeniçeriler gittikleri yerde son derecede aklı başında davrandı hep. Her biri erdem ve ahlak timsali idi. Her ne kadar 40'lı yaşlara kadar evlenemiyor olsalar da, abazalık yoktu onlarda, hiç gittikleri yerlerde kadınlara kızlara yan gözle bakmadılar, her gavur! kadın onların bacısıydı. Öyle ya, biz hep masumuz.

Kimse aç gözlüydük, gücümüz yetse tüm cihanı kese kese ele geçirirdik demez. Diyemez. Ama öyleyiz, bugün Afganistan'a giren, Irak'ı işgal eden ABD ne ise biz de oyduk. Şimdi ABD karşıtlarının bu kadar tepki göstermesinin altında biraz da kıskançlık var. Sen bir zamanların dünya devi cüce ol, kolay mı.

Tabi bu sözlerden Ermeni soykırımını desteklediğimi düşünebilirsiniz. Yok ama o kadar da değil. Dediğim bireysel olarak sapkınlıklarımız bizim de olmuştur. Ancak soykırım başka bir olaydır. Sistematik olması gerekir, devlet politikası olması gerekir.

Ama gelin görün ki biz kendimizi savunma gereği duymuyoruz. Yolda yürüyen sarhoş gibiyiz. Hem sarhoşuz hem de ayağımıza her çarpan taşa kızıyoruz. Yani aymazlık aslında bizimkisi. Ama ne yapacaksın, böyle yetersiz insanları kendi başına getiren bir millet de, böyle rezil olmayı hak etmiştir aslında. Doğru kişiler çıkaracaktık, doğru kişileri seçecektik. Ama bu toplumda doğru kişi mi var. Herkes gemicik derdinde.

Pek bir şey beklemeyin sakın, bu millet kendi adam olmadıktan sonra, adam gibi adamları başına seçemedikten sonra, bu ülke şamar oğlanı olmaktan kurtulamayacaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder