Subjektif Vergi,Objektif Vergi Nedir?

     Vergi bildiğimiz gibi devletin egemenlik gücüne dayanarak,kamu hizmetlerinin finansmanı için,cebren alınan ve herhangi bir karşılığı bulunmayan parasal ödemelerdir.Verginin bu tanımından anlaşılacağı gibi verginin mali fonksiyonu kamu hizmetlerinin finansmanı için olmasıdır.Gel gelelim verginin toplumsal adalet açısından toplanması ve bireylerin ekonomik güçlerini gözeterek yani bir bakıma herkesten ödeme gücüne göre bir vergi almak gereklidir.İşte mükelleflerin ödeme güçlerini dikkate alarak buna göre herkesten özel şartlarına göre vergi almak subjektif vergiyi oluşturmaktadır.Bu görüş bir bakıma sosyal devletin temel öğelerindendir.

     Günümüzde subjektif vergiler daha çok gelir vergilerinde gözükmektedir.Gelir vergileri vergilendirilmeden önce bir çok araç kullanılarak bireyin ödeme gücüne ulaşılmaya çalışılmaktadır.Ödeme gücüne ulaşmada kullanılan en önemli yöntem ise artan oranlılıktır. Yani bireyin vergilendirilebilir geliri arttıkça belirli matrah miktarlarına matrah büyüklüğü arttıkça vergi oranını da arttırarak adaletli bir vergi toplanmaya çalışılmaktadır.Ödeme gücüne ulaşmak için daha bir çok yöntem kullanılmaktadır.Bunların içinde emek gelirlerini sermaye gelirlerine uygulanan vergi tariflerinden ayrılmasını savunan ayırma ilkesi,bireyin ailevi durumunu gözeten asgari geçim indirimi vb. bir çok uygulama sosyal devlet anlayışını benimsemiş birçok ülkede uygulanmaktadır.Subjektif vergi bir bakıma mükellefin ailevi durumu, gelirin emekten sağlanıp sağlanmaması gibi durumları gözetir.

     Objektif vergiler ise bireyleri tek tek vergilendirmeden önce durumlarını dikkate almayan genelde herkese eşit olan ve  her bir bireye uygulanacak vergi oranının eşit olduğu vergilerde gözükmektedir.Bunun en iyi örneği "KDV"dir.Kdv uygulamasında bireyin geliri veya aile yapısı gözetilmeden tek bir vergi oranı uygulanmaktadır.Kısaca zengin ya da fakir olun %18 i ben senden alırım diyen bir devlet görüşüdür.Bunun diğer bir örneği Kurumlar Vergisi'dir. Bu vergi tüm firmalara ister büyük ister küçük olsun ayırt etmeden sabit oranlı bir vergiyi gelirinden almaktadır.Bu durum ise aslında adaletsizlik yaratan ve firmaların monopolleşmesini sağlayan bir davranış şeklidir kanımca sonuçta küçük çaplı A LTD. şirketi  ile X Holding'in gelirleri karşılaştırıldığında ikisine de uygulanan vergi geliri az olan A işletmesi için daha yüksek bir oran olarak algılanabilmektedir.Yani kısaca objektif vergiler sadece geliri esas almakta fakat bireyin üstüne düşen vergi yükünü düşünmemektedir.Kurumlar vergisinin bir bakıma objektif olma nedeninin ise sermaye denilen olgunun mobilitesinin yüksek olması yani vergi oranı yüksek olan ülkeden kaçabilmesinden ötürü böyle olduğunu da belirtip yazımı sonlandıracağım.

     Saygılarımla...

0 yorum:

Yorum Gönder