Optimal Para Alanı ve Euro

Yazıya öncelikle "optimal para alanı" ile başlayayım. Bu görüşü ortaya atan ilk kişi Robert MUNDELL'dir(1961).Kendisi 1999 yılında Nobel İktisat Ödülü'nü de almış bulunuyor.Yani Nobel'li bir iktisatçı.Fakat şunu da unutmamak gerek ondan sonra bir çok iktisatçının katkısı var benzer dönemlerde.


Optimal para alanı nedir?diye bir soru soralım.Basit bir örnekle cevap verelim: Türkiye’nin sınırları içerisinde Türk Lirası kullanılmaktadır. Bu anlamda Türkiye bir para alanıdır.Avrupa Para Birliği de bir para alanıdır. Dünyada farklı para alanları mevcuttur.


Her para alanı optimal para alanı mıdır peki? Cevap "hayır". Optimal bir para alanı için belirli şartlar gerekmektedir.Bunları sıralarsak yüksek işgücü hareketliliğinin, enflasyon oranlarında benzerliğin, yüksek oranda mal çeşitlemesinin, ücret ve fiyat esnekliğinin, yüksek oranda mali, parasal ve ticari entegrasyonun olduğu ve yüksek bir ödemeler dengesi uyumu ve hatta yurtiçi makroekonomik politikaların başarısı için bölge içinde sabit döviz kurunun, bölge dışında ise esnek döviz kurunun olması gerektiği bir alandır.


Avrupa Para Birliği ya da ingilizce adı ile "European Monetary Union (EMU)" optimal bir para alanı oluşturmak için neler yaptı bir göz atalım.Ekonomi gören öğrenciler "Para Politikası" dersinden iyi bileceklerdir.Nedir bu bilinen şey peki? Tabi ki "MAASTRICHT KRİTERLERİ"


Konuyu dağıtmamak için Maastricht kriterlerinin parasal birlik ve AB'nin oluşumunda önemli ekonomik politikalar içerdiğini söyleyeceğim.Örnek olarakta o kriterlerden bazılarını söyleyeceğim:
      
-Bütçe açıkları GSMH'nın %3 'ünden fazla olmamalı
-Kamu borç stoku GSMH'ya oranlandığında bu oranın %60'ı geçmemesi vs vs enflasyon ve faizle de ilgili şeyler var ama onda ortalamaların belirli farkları aşmaması falan var kafanızı karıştırmayacağım.


Görüldüğü gibi optimal para alanı yaratmak için atılan adımlardan en önemlisi budur.Sonuçta karşımıza bir para birimi geçmiştir.Bu paranın adı da "EURO" dur. 1 Ocak 1999'da 11 ülke arasında ulusal parası yanında kullanıma başlandığı ve 2002 yılında tamamen geçişin olduğu parayı bugünlerde yanlış hatırlamıyorsam 16 ülke kullanıyor.


İşte kısaca anlatabileceklerim bunlar son olarak şunu belirterek yazımı bitireceğim.Dolar uluslararası piyasalarda hala en çok tercih edilen ve rezerv olarak tutulan para.Euro ise ikinci sırada.Eurozone'nun ticaret hacmi toplamı ABD'den fazla fakat ilk sırada olamamasının bazı nedenleri var ben en önemli iki nedeni yazıyorum.


Birinci neden fiyatlamaların hala dünya üzerinde dolar ile yapılmasıdır.İkinci neden ise EURO'nun arkasında tek bir devlet dahi yoktur.Yani EURO 16 ülkenin kullandığı hepsinin farklı maliye politikasının olduğu bir paradır fakat hazine tahvili dediğimizde ABD Treasury Bond ile yarışabilecek tek bir devlet bonosuna sahip değildir.Bu durumu FED başkanı BEN BERNANKE şöyle özetledi: "Avrupa hükümet bono piyasası...ABD Treasury piyasasının likidite düzeyine ulaşamamıştır ve hiçbir zaman da ulaşamayacaktır.Aradaki temel fark şudur: Eurozone borcu 16 bağımsız devletin borcu iken, ABD'ninki tek bir devletin borcudur" (2008)


Devletsiz para olması yüzünden de ABD,G-7 ve IMF başta olmak üzere bütün uluslararası forumlarda parasal konular tartışılırken sesini güçlü bir biçimde duyuran bu kurumlar arasında AB ekonomik gücüne rağmen cılız kalmıştır.Bu durumu Avrupa Komisyonu'ndan bir üye şöyle özetlemiştir: " Biz ekonomik bir dev, politik bir cüceyiz"


Yazı biraz uzun oldu farkındayım.Saygılarımla...

0 yorum:

Yorum Gönder